13 Temmuz 2011 Çarşamba

Bildiğimiz dünyanın sonu ama R.E.M. hâlâ yaşıyor


ya, tıfıl r.e.m. üyeleri gerçekten zalımlarmış.

Çeyrek yüzyılı çoktan devirmiş toplulukların ve müzik adamlarının çok ama çok azı, her çağda üreterek, düşüp yeniden ayağa kalkarak yaşamayı beceriyor. Çoğu, bir zamanlar yaptıkları birkaç hit parçanın üstüne yatıp, büyük organizasyonlar ve renki sahne şovlarıyla, menajerlik şirketlerinin egemenliğinde sirk hayvanı gibi dünyanın dört bir yanında gezdiriliyor. Az da paralara çalmıyorlar. Ahı gitmiş vahı kalmış bir zamanların yıldız futbolcularının, yaş kemale erince Türkiye'ye gelmesi gibi, bu müzisyenlerin bir kısmının verdikleri konserlere, gitmesek de görmesek de gündem işgalleriyle, fazlasıyla 'maruz' kalıyoruz.
Bütün bunların tersine, bildiğimiz müziğin sonunun ve aslında bildiğimiz dünyanın sonunun çoktan ilan edilmesine rağmen hem bildiğimiz hem de sürprizlerle dolu müzikleriyle R.E.M. hâlâ yaşıyor diyebiliriz.

Elimde böyle bir veri yok ama Losing My Religion şarkısının (neredeyse yasaklansın diyeceğimiz kadar) dünya üzerindeki alışveriş merkezlerinde, asansörlerde, radyolarda ve televizyon programlarında en çok çalan şarkılardan biri olduğuna şüphe yok. Ve tabi ki milyonlarca dinleyicinin, (ben de dahil) topluluğu aynı şarkının yer aldığı 'Out of Time' albümüyle tanıdığına da şüphe yok...
Yeni albümleri ayrı bir yazı konusu ama çoğu R.E.M. hayranının sonradan keşfedip bayıldığı Lifes Rich Peagent albümü, yayınlanışının 25. yılı şerefine yeniden basıldı...


RE.M'in yarı sezgisel yarı bilinçli müzikal ve entelektüel arayışlarının, yolun başında oluşlarının, müziklerindeki güçlü naifliğin, ve rock ruhunun her zaman kulağınızla buluşturabilecekleri en temiz halleri bu albümde mevcut.. R.E.M.severlerin yakınen bildiği, grubun dinleyicilerine mektup yazar tarzdaki söz ve müzik aktarımı, sözlerdeki yalın şiirsellik bu albümün de önemli özelliği.
Geceyüzüşünden gündüzrüyalarına (şarkı adları gibi nightswimming, daysleeper) sürüklenirken, kentinizi geride bırakıp bir yolculuğa çıkarken, ayrılırken, zıplarken, dünyayı dert ederken, korkunç rüyalar görürken... r.e.m hepsine eşlik edecek iyi bir dost gibi...
Lifes Rich Pageant üstelik ekibin ilk gençlik yıllarının duyarlı politik ve çevreci şarkı sözü göndermeleriyle de dolu..
Bildiğimiz dünyanın sonu (ki bu da onların It's the End of the World as we Know it şarkılarının adı- Ha bir de ilgilisi için metis yayınlarından dünya sistemler teorisi kuramcılarından Immanuel Wallerstein'ın da aynı adlı bir kitabı vardır). Biz o dünyayı bilmek yerine belki de bir şey sanıp olmayan anlamlar yükledik. Lafın bir çağ bitişini en güzel anlatan ifadelerden biri olduğu kesin. Yeni ama hala kirli ve eskisinden daha kötü bir evrede iyi ki RE.M. de bizimle geçti bu tarafa. Umarım müzik yapmaya daha uzun süre devam ederler...

Albümden 'fall on me' , 'swan swan humming bird'  ve begin the begin ise özellikle hiç kaçırılmaması gereken şarkılar... 25 yıl öncesinden o zamanın karanlık ve ışıklı yanlarını bugüne taşıyan, o artık moda olan deyimle sürekli 'zamanın ruhu'nun yakınında bir yerlerde oldukları çok açık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder